TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • español, castellano
  • Français
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • Deutsch
  • فارسی
  • gör

    Akdeniz Türkiye

    Antalya’daki Antik Kentler

    Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Xanthos, Likya’nın başkentiydi ve tarihi M.Ö. 3000 yılına kadar uzanır. Antik çağda Likyalıların idari merkeziydi. Xanthos, 1988 yılında Letoon ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.

    Likya Birliği’ne ait en eski yerleşim yerlerinden biri olan Patara Antik Kenti, Anadolu tarihinin en önemli sembollerinden biridir. Arkeolojik sit alanında, tiyatro ve Giriş Kapısı dahil olmak üzere antik kentin onlarca eşsiz tarihi kalıntılarını görebilirsiniz.

    Demre ve Kaş yakınlarında bulunan Simena’ya sadece deniz yoluyla ulaşılabiliyor ve bir su altı şehri olan Kekova Adası’nın çok etkileyici bir manzarasına sahiptir. Kale bugün hala ayaktadır. Kentte ayrıca su altı kaya mezarları da bulunmaktadır.

    Antalya ilinin doğusundaki Demre’de Myra Antik Kenti, Likya Birliği’nin en güçlü şehirlerinden biriydi. Mükemmel bir şekilde korunmuş Roma Dönemi tiyatrosu ve tiyatroya bakan kayalara oyulmuş mezarları ile ünlüdür. Demre aynı zamanda Aziz Nikolaos Kilisesi’ne de ev sahipliği yapar; 4. piskopos günümüzde daha çok Noel Baba olarak tanınır.

    Phaselis Antik Kenti, Antalya ili Kemer yakınlarında yer alır. M.Ö. 7. yüzyılda Rodoslular tarafından kurulan Phaselis, üç doğal limana sahip antik bir liman kentidir. Zengin bir tarihe sahiptir ve kalıntıları etkileyicidir.

    Olympos Antik Kenti, Tahtalı Dağı’nın güney tarafında, Çıralı’ya yakın deniz kıyısında yer alır. Likya Birliği üyesi olan Olympos bir deniz ticaret şehriydi. Bölge günümüzde Milli Parktır.

    Antalya şehrinin doğusunda yer alan Termessos, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden ve en seçkin arkeolojik alanlarından biridir. El değmemiş antik kent, çam ormanlarıyla kaplı dik bir yamaç üzerine kurulmuştur. Büyük İskender’in fethedemediği birkaç yerden biri olduğuna inanılıyor!

    Antalya şehrinin doğusunda yer alan Perge, önemli bir Pamfilya kentiydi. Antik stadyuma giden yolda antik kentin çeşitli yerlerinden gelen eserler sergileniyor.

    Antalya ilinin Serik ilçesi yakınlarında yer alan Aspendos, dünyanın her yerinde en iyi korunmuş bağımsız Roma tiyatrolarından birine sahiptir. Günümüzde hala müzik konserleri ve opera festivalleri için kullanılıyor.

    Side, Türkiye’nin en tanınmış antik kentlerinden biridir. Side antik çağlarda bir limandı ve adını nar anlamına gelir. Sütunlu kemerler üzerine inşa edilen tiyatro, bölgenin en büyüğüdür.

    Mersin’de Kızkalesi

    Deniz Kalesi olarak da bilinen Kızkalesi, Mersin sahil şeridinin sembolik yapısıdır. Günümüze kadar korunmuş görkemli duvarlarıyla kale, Erdemli’de denizin ortasında bir adacık üzerinde yer alır.

    Kalenin inşası ile ilgili çeşitli söylentiler vardır. Burada bulunan yazıta göre kalenin 1199 yılında I. Leon tarafından yaptırıldığı görülmektedir. Ancak ünlü tarihçi Herodotos’a göre kalenin tarihi adı Korykos’tur ve Korykos adında bir Kıbrıslı prens tarafından yaptırılmıştır. Strabon, Roma Dönemi’nde korsanların kaleyi sığınak olarak kullandıklarından bahseder. Tarih boyunca Seleukoslar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Ermeniler, Fransızlar, Karamanlar ve Osmanlılar’ın hâkimiyetinde olan Kız Kalesi’nin kuruluşu M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanır.

    Adana Anavarza Antik Kenti

    Anavarza Antik Kenti, Kozan ilçe merkezinin 28 km güneyinde bulunan Dilekkaya Köyü’nde yer alır. Romalılar bu bölgenin yönetimini M.Ö. 1. yüzyılda Vassal kralı olarak atadıkları Tarkondimotos’a vermişlerdir. M.Ö. 17. yüzyılda Roma egemenliğine girdikten sonra Antik Kent büyüyerek gelişmiş ve Anadolu’nun en önemli metropollerinden biri haline gelmiştir. Sütunlu cadde, hamam, kilise kalıntıları, tiyatro, amfi tiyatro, stadyum, su yolları ve kaya mezarları, nekropol ve şehrin batısındaki antik yol, deniz tanrıçasının havuz mozaiği Thetis, 3 girişli zafer takı ve antik kent ovasının ortasında bir ada gibi yükselen tepede Ortaçağ Kalesi önemli eserlerdir. Anavarza Antik Kenti, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır.

    Burdur’da Sagalassos Antik Kenti

    İmparator Marcus Aurelius ve Sagalassos İmparatoru Hadrian’ın çarpıcı heykelleri Burdur Müzesi’nde yeniden sergilenirken, şehrin kendisi devasa ve etkileyicidir ve neredeyse on yıldır UNESCO Dünya Tarihi Geçici Listesi’nde yer almaktadır.

    Kalıntılar, Batı Toroslar’daki Akdağ Dağı’nda 1450-1700 metre yükseklikte bulunmaktadır. Kent, “Pisidia’nın ilk şehri” (yani bölgenin başkenti) olarak biliniyordu ve antik şehir merkezinde bir gezinti, bunun nedenini görmek için yeterlidir. Hadrian döneminde şehir zirvesindeydi ve Küçük Asya’nın en iyi korunmuş yerleşim yerlerinden biri olmaya devam ediyor.

    Hatay’da Titus Vespasianus Tüneli

    2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan tünel, yaşamı tehdit eden sel ve su baskınlarına karşı Roma İmparatoru Vespasian’ın emriyle M.S. 69 yılında inşa edilmeye başlandı. Şehri çevreleyen ve akıntıların yönünü değiştirecek tünelin inşaatı, M.S. 81 yılında Vespasian’ın halefi ve oğlu Titus’un dönemine kadar devam etmiş ve M.S. 2. yüzyılda Antonius Pius tarafından tamamlanmıştır. Tamamı dağın içine oyulmuş 1380 m uzunluğunda, 7 m yüksekliğinde ve 6 m genişliğindeki tünelin yapımında Roma lejyonları ve köleler çalışmıştır.

    Isparta’nın Antik Kökleri

    Tarih boyunca sürekli el değiştiren Isparta, daha önceki dönemlerden kalma birçok emanete sahiptir. Kent müzesinde zengin bir antik sikke koleksiyonu, Türk folklorundan güzel örnekler, Osmanlı dönemine ait çok sayıda Roma kabartması ve sanat eseri bulunur. Firdevs Paşa Cami, Yılan Kuran Çeşmesi ve Kınık Minare de görkemli anıtlardır, Yalvaç ve Sarıkırkağaç ise antik köklere sahip diğer iki yerdir.

    Karatepe - Osmaniye Aslantaş Açık Hava Müzesi 

    Osmaniye ilinin Kadirli ilçesinin 24 kilometre doğusunda bulunan Karatepe Kalesi, Anadolu’da Geç Hitit Dönemi’nde var olan bir şehir devleti olan Adanava’nın sınır kalesi olarak savunma mimarisinin eşsiz bir örneğidir. Kenti kuzeyden gelecek saldırılara karşı savunmak için M.Ö. 8. yüzyılda “bölgenin hükümdarı” Azatiwada tarafından yapımı emredilmiştir.

    Aynı adı taşıyan 4341 hektarlık milli parkta yer alan Karatepe-Aslantaş Örenyeri, başarılı arkeolojik korumanın mükemmel bir örneğidir ve Türkiye’nin ilk ve en büyük açık hava müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Bu sit alanının etrafı doğal güzellikler, tarih, yaban hayatı ve Aslantaş Barajı ile çevrilidir.

    Kara Tepe-Aslantaş Örenyeri, 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmiştir.

    Kahramanmaraş’ta Germanicia Antik Kenti

    Maraş, M.Ö. 64 yılında Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve şehre Roma İmparatoru Gaisus Caesar Agustus Germanicus’un adı verilmiş ve kent “Kaiseria Germanicia” olarak anılmıştır.

    Çağın Latince, Yunan ve Arap kaynakları olan Germanicia Mozaikleri Geç Roma ve Erken Bizans Dönemine aittir. Bu mozaikler o dönemde kentteki politik, sosyal, kültürel ve ekonomik durumu yansıtmaktadır. Mozaiklerde yer alan betimlemelerde bitkisel ve geometrik motifler, günlük rutine göre seçilen tanımlamalar ve dönemin mimari yapısını gösteren kompozisyon yer alır.